Anasayfa / Analiz / TÜRKİYE 'NİN SİVİL HAVACILIKTAKİ ETKİLEYİCİ PERFORMANSI

Analiz

  • 156

TÜRKİYE 'NİN SİVİL HAVACILIKTAKİ ETKİLEYİCİ PERFORMANSI

image

1912 yılında Osmanlı toprakları üzerinden yapılan ilk uçuştan bugüne 100 yılı aşkın zaman geçti. Bu dönem süresince dünyada sivil havacılık çok değişti ve ilerledi. Türkiye'de bu alanda özellikle son 10 yıllık performansı ile etkileyici bir performans sergileniyor. Havacılık kavramı, tüm dünyada olduğu gibi, ülkemizde de ilk olarak, gelişen askeri ihtiyaçlara cevap vermek amacıyla, Osmanlı’nın son birkaç yılında ortaya atılmış ve kullanılmaya başlanmış. Yüzbaşı Fesa 26 Nisan 1912 tarihinde Fransız yapımı Rep20 uçağını kullanarak tarihte Osmanlı toprakları üzerinde yapılan ilk uçuşu gerçekleştiren kişi olarak kayıtlara geçmişti. I.Dünya Savaşı sonrasında tüm dünyada sanayileşmenin etkilerinin üst seviyelere çıkmasıyla, uçakların kanat ve gövde tasarımlarında alüminyum ya da benzer mukavemeti yüksek ve hafif metal alaşımlarının kullanılması, roket biliminin gelişmesi ve jet motorların kullanılmaya başlamasıyla, daha hızlı ve daha büyük uçakların üretilmesi mümkün hale geldi. Bu durum uçakların sadece askeri değil sivil ulaştırma alanında gelişen ihtiyaçlara yönelik olarak kullanılmaya başlayacağının işaretlerini de verdi ve havayolu taşımacılığı böylece denizyolu taşımacılığından sonra dünyada kullanılan ikinci küresel ulaştırma yöntemi haline geldi. Sivil havacılık, denizyolu taşımacılığı ile karşılaştırıldığında yüksek maliyetine rağmen çok daha hızlı olması nedeniyle vazgeçilmez bir ulaştırma metodu olmaya ve 20.yy ortalarından itibaren sürekli artan talep doğrultusunda devamlı gelişen bir sektör durumunda. Türkiye’de ise sivil havacılığın başlangıcı cumhuriyetin ilk yıllarına dayanmakta. 1925 yılında kurulan Türk Tayyare Cemiyeti’nin kuruluşu ülkemizde sivil havacılığın temelini atmış ve bugünkü Türk Hava Kurumu’nun atası olarak kabul ediliyor. İlk sivil hava taşımacılığı faaliyetleri ise 1933 yılında Hava Yolları Devlet İşletmesi, yani bugünkü THY tarafından, posta ulaştırması amacıyla başlatıldı. Cumhuriyetin ilk 30 yılında ise Türkiye aktif bir biçimde uçak sanayisi geliştirmiş ve o tarihlerde dünya uçak imalatı ve montajı yapabilen az sayıda ülkeden birisi haline geldi. Fakat ardından ABD’nin 1948-51 Avrupa ülkelerine yaptığı Marshall yardımından yararlanabilmek adına ülkedeki bütün uçak üretim ve montaj faaliyetleri durduruldu. Türk Hava Yolları ile başlayan dönem Türkiye’de havayolu ile yolcu taşımacılığı 1936 yılında Hava Yolları Devlet İşletmesi tarafından hizmete sunuldu. Havayolu taşımacılığına verilen önem doğrultusunda, devletin sürekli geniş çaplı desteğiyle işletme büyüdü ve 1955 yılında bugün global bir havayolu taşımacılığı markası haline gelen Türk Hava Yolları ismini aldı. Türk Hava Yolları kuruluşundan günümüze kadar büyümesini sürdürdü ve sermayesini arttırarak bugünkü statüde dünyanın en iyi 5 havayolu şirketinden birisi olmayı başardı. Türkiye 1945 yılında Uluslararası Sivil Havacılık Anlaşması’na taraf olmuş, Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü(ICAO) ve Avrupa Sivil Havacılık Konferansı(ECAC)’nın kurucu üyeleri arasında yer almakta ve aynı zamanda Avrupa Seyrüsefer Emniyeti Teşkilatı(EUROCONTROL)’na üye. Ülkemizde sivil havacılığın kaderinin değişmesinin yalnızca 10 yıl öncesine dayandığını söylemek herhalde yanlış olmaz. 1980’lerden itibaren istikrarlı bir şekilde kayda değer bir biçimde büyüyen sektör asıl atılımını ise 2002-2003 yıllarında yaptı. Dünya genelinde sivil havacılık sektöründe kaydedilen ortalama büyüme yüzde 4-5 civarında iken ülkemizde bu oran yüzde 50’lere ulaştı. İç hat uçuşlarında Avrupa’nın en hızlı büyüyen ülkesi olan Türkiye’de 2012 yılında 64,5 milyon yolcu iç hat seferlerini kullandı. Dış hatlarda ise 2003 yılında 60 farklı destinasyona sefer düzenlenirken 2012’de bu rakam 192’ydi. Yolcu taşımacılığında parlak bir dönem Yolcu taşımacılığında, 2003 yılında taşınan toplam yolcu sayısı yaklaşık olarak 35 milyon iken 2012 yılında bu sayı 130 milyonu aşmış durumda. Havayolu ile kargo taşımacılığında ise 2003 yılında taşınan toplam kargo miktarı 1 milyon ton iken bu rakam 2012 yılında 2,5 milyona yaklaştı. Ulusal filoyu baz alacak olursak yine 2003 yılında 162 olan uçak sayısı 374’e ulaşarak yüzde 130 artmış ve artmaya devam etmekte. Toplam hava aracı sayısı ise yüzde 74 arttı. Havayolu şirketlerinin toplam cirosu ise 2002 yılında 2,2 milyar dolar iken bugün rakam 15 milyar dolara yakın. Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü (ICAO) verilerine göre Türkiye 2010 yılında tarifeli seferler ile kargo ve yolcu taşımacılığında dünyada 20. sırada yer aldı. Son 10 yılda sektörde sağlanan bu istikrarlı ve parlak büyüme aynı zamanda yarattığı talep doğrultusunda hem altyapı yatırımlarının artmasını sağladı hem de yan sektörlerin ortaya çıkmasını ya da mevcut olanların genişlemesine yardımcı oldu. Havalimanı inşaatı, havalimanı işletmeciliği, özel hizmet alanları, uçak ve hava araçları için bakım-onarım hizmetleri ve hatta hava taksisi gibi sektörler de özellikle yolcu taşımacılığındaki hızlı artış ve olumlu havanın etkisiyle büyüdüler. İfade ettiğimiz büyüme rakamları aynı zamanda sivil havacılık eğitimini de etkiledi ve sektörde kalifiye ve teknik elemanlara yönelik yüksek bir talep doğdu. Günümüzde sivil havacılık sektöründe toplam 150 bin kişi istihdam edilmekte ve bu sayının 2030 yılında 300 bine ulaşacağı öngörülüyor. Modern ve ‘engelsiz’ Havalimanları Sektördeki ekonomik büyümenin yanında Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü tarafından havalimanlarını çevre dostu bir konsept içinde yeniden düzenleyip çevre koruması ve çevresel risklerin önüne geçilmesi konusunda standardize edip sertifikalandırmayı hedefleyen “Yeşil Havaalanı Projesi” ve havalimanlarının engelli vatandaşlar tarafından fonksiyonel kullanılmasını sağlayan ve olası sorunların önüne geçilmesi için belirli standartlar getiren “Engelsiz Havaalanı Projesi” gibi projeler sürdürülmekte. TAV Havalimanları tarafından işletilen İstanbul Atatürk Havalimanı, İzmir Adnan Menderes Havalimanı ve Ankara Esenboğa Havalimanı yanı sıra Türkiye’de yaklaşık on adet ‘Engelsiz Havalimanı’ bulunmakta. 2023 Vizyonu Hızla büyüyen sivil havacılık sektöründeki gelişmeler çerçevesinde, Cumhuriyet’in kuruluşunun 100. Yıldönümü dolayısıyla bir 2023 Vizyonu oluşturularak hedefler belirlendi. Son 10 yılda kat edilen mesafenin getirdiği iyimser hava Türkiye’nin gelecek 10 yıldaki vizyonunu genişleterek yeni perspektifler kazandırdı. Bugün havacılıkta dünyanın ilk 10 ülkesi arasına girmek, havalimanı sayısını 80’e çıkarmak, yaklaşık 130 milyonun üzerinde olan yolcu sayısını ise 380 milyona taşımak, ulusal ticari uçak filosunu ise 750 uçağa çıkarmak, milli uçak projesi gibi ciddi projelerle havacılıkta güçlü bir Türkiye hedefleniyor.