Anasayfa / Özel Dosya / İRAN İLE TİCARETTE HEDEF 30 MİLYAR DOLAR

Özel Dosya

  • 159

İRAN İLE TİCARETTE HEDEF 30 MİLYAR DOLAR

image

Zengin doğal kaynakları ve 80 milyonu aşkın nüfusu ile önemli bir ekonomik güç olan İran'a yönelik yaptırımlar aşamalı olarak kaldırılıyor. Bu gelişmeden en olumlu etkilenecek ülkelerden biri de Türkiye. İki ülke ticaretinin kısa zamanda 30 milyar dolara ulaşması hedefleniyor. İran ile Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin 5 daimi üyesi (ABD, Rusya, İngiltere, Fransa, Çin) ve Almanya’nın oluşturduğu P5+1 ülkeleri arasında 14 Temmuz 2015’te sona eren görüşmelerin ardından ülkeye uygulanan ekonomik yaptırımların aşamalı olarak kaldırılmasını öngören anlaşma kabul edildi. İran’ın nükleer programına ilişkin varılan anlaşmanın ardından ABD yönetimi, ocak ayında İran’a yönelik nükleer faaliyetlerle ilgili yaptırımları kaldırdı. Ancak ABD’nin nükleer faaliyetlerle ilgili olanlar dışında İran’a yönelik yaptırımları sürüyor. Bunların başında 1979 yılında yürürlüğe giren İran’ın varlıklarının dondurulmasını öngören Başkanlık Emri yer alıyor. Dönemin ABD Başkanı Jimmy Carter tarafından imzalanan bu emrin dışında halen yürürlükte olan bir başkanlık emri daha bulunuyor. 1995 yılında yine dönemin başkanı Bill Clinton tarafından imzalanan bu ikinci emir ise İran’ın petrol ürünleriyle ilgili yaptırımları içeriyor. Bu ikinci emirin süresi, geçen ayın başında ABD Başkanı Barack Obama tarafından bir yıl süreyle uzatıldı. Uluslararası yatırım bankası Merill Lynch, geçen yılın ortalarında yayınladığı bir raporda yaptırımların kalkması ile birlikte İran’ın yıllık büyüme hızının yüzde 8’e kadar ulaşabileceği öngörüsünde bulunmuştu. Aynı raporda satın alma gücü açısından Orta Doğu ve Kuzey Afrika bölgesinde Suudi Arabistan’ın ardından ikinci sırada yer alan İran’ın petrol ihracatının ambargo öncesi seviyelere dönmesi durumunda ülkede talebin hızlı bir biçimde canlanacağı dile getirilmişti. İran’ın günlük petrol üretimi yaptırımlar öncesinde günlük 3,7 varil seviyesindeydi. Üretim seviyesi 2015 yılında günlük 2,8 milyon varile kadar yükseldi. Ancak üretimin ambargo öncesi dönemi yakalaması ilk etapta zor görünüyor, çünkü yatırımların ve teknolojinin yetersiz olması nedeniyle mevcut sahalarda uzun yıllardır tevsi yatırımları yapılmadı. İran’ın ham petrol üretimini bu yılın sonunda 3 milyon varilin üzerine taşıyabileceği, 2017 yılında ise günlük 3,4 milyon varil seviyesine çıkarabileceği tahmin ediliyor. EN HAZIRLIKLI ÜLKE TÜRKIYE Dünyanın belirlenmiş en büyük üçüncü petrol rezervlerine sahip olan ve 82 milyonluk nüfusu ile önemli bir pazar ve üretim gücü oluşturan 400 milyar dolarlık ekonomisi İran’ın küresel ekonomiye entegre olma sürecinin öngörüldüğü gibi ilerlemesi durumunda, 1979 yılından bu yana farklı gerekçelerle yaptırım uygulanan İran, yeniden uluslararası ekonomik sisteme entegre olabilecek. Böylelikle dünya ekonomisinde yeniden önemli bir güç olarak varlığını sürdürecek. İran’a yönelik yaptırımların kaldırılmasından en fazla olumlu etkilenecek ülkelerden biri Türkiye olacak. Bunda yaptırımların kaldırılması kadar, iki ülke arasında bir yıldır yürürlükte olan Tercihli Ticaret Anlaşmasının da önemli rol oynaması bekleniyor. 10 yıla yakın bir süredir devam eden müzakere sürecinin ardından Ocak 2014’te imzalanan anlaşma, 1 Ocak 2015’te yürürlüğe girdi. Türkiye’nin Serbest Ticaret Anlaşmaları dışında taviz alış verişi yaptığı ilk anlaşma niteliğini taşıyan Tercihli Ticaret Anlaşması kapsamında, Türkiye’nin ihracatında aralarında otomotiv, kozmetik, makine ve kimya sektörü ürünlerinin de bulunduğu geniş bir yelpazede 140 ürüne %30 ile %40 arasında tarife indirimi sağlandı. Anlaşma kapsamındaki ürün sayısına bu yılın başında yenileri eklendi ve yaklaşık 300’e yükseldi. Şubat ayı başında gerçekleştirilen Türkiye İran İş Forumu’na katılan iki ülke liderleri anlaşmanın uygulanmasında hiçbir aksama olmaması için mutabakatlarını açıklarken bir sonraki aşamada iki ülke arasında serbest ticaret anlaşmasına geçilecek şekilde gümrük duvarlarını tümüyle indirecek bir yaklaşımı da benimsemeyi planladıklarını vurguladılar. DIŞ TICARET 10 MILYAR $’A KADAR GERILEDI Gerçekten de İran geçmişte Türkiye’nin en önemli ekonomik partnerlerinden biri konumundaydı. 2010 yılında 10 milyar dolar seviyesinde olan Türkiye-İran dış ticaret hacmi, 2012 yılında 21,8 milyar dolara kadar yükselmişti. Ambargonun ardından son iki yılda gerileyen iki ülke ticareti 2013’te 14,6 milyar dolara, 2014’te de 13,7 milyar dolara 2015’te ise 10 milyarın da altına inerek 9,7 milyar dolara geriledi. 2016 yılının ilk iki ayında ise 260 ve 300 milyon dolarlık ihracat rakamına ulaşıldı. Bu gerilemeye rağmen, Türkiye 2015 yılı itibariyle İran’ın ithalatında 6., ihracatında ise üçüncü sırada yer aldı. Enerji, ulaşım ağları için stratejik konuma ve yüksek kalkınma potansiyeline sahip büyüyen bir pazar olan İran, Türkiye’den demir-çelik, tekstil elyafı, plastik, mobilya ve otomotiv yan sanayi ürünleri alırken, Türkiye’nin ithalatının büyük bölümünü ham petrol ve doğal gaz oluşturuyor. İlerleyen süreçte hem yaptırımların peyderpey azalması, hem de tercihli ticaret anlaşmasının daha ektin olarak devreye girmesi ile iki ülke dış ticaret hacminin iki yıl içinde 30 milyar dolara çıkması hedefleniyor. ÜLKEDE BÜYÜK BIR YATIRIM AÇIĞI VAR İran’a uygulanan yaptırımların kaldırılması, ülkenin uluslararası ticarete eklemlenmesinin yanı sıra uzun zamandır ihtiyaç duyduğu yatırımların da yapılabilmesine olanak sağlayacak. Uluslararası bankalarda bulunan yaklaşık 30 milyar doların zaman içinde serbest bırakılması bu yatırımların finansmanına destek olacak. Uluslararası müteahhitlik alanında Çin’den sonra ikinci olan Türkiye’nin ülkedeki sanayi ve ulaşım tesislerinin yenilenmesi ve yenilerinin inşa edilmesi sürecinde açılacak ihalelerde önemli pay alabileceği düşünülüyor. Ayrıca toplu konutlarla kentlerin yüzünün yenilenmesi sürecinde de Türk şirketleri aktif olarak rol alabilecekler. İran’ın ambargo sürecinde kapalı ve merak edilen ülke olması nedeniyle yoğun turizm talebi ile karşılaşması muhtemel. Ancak ülkede bu talebi sağlıklı bir şekilde karşılayabilecek turizm yatırımları bulunmuyor. Bu nedenle ülke başta konaklama sektörü olmak üzere turizm ile ilgili her alanda yatırımlar için de cazip bir konumda bulunuyor. Artan gelirle birlikte kişisel refahın artacak olması İran’a yönelik turlar kadar İranlıların da yurt dışına açılmasını sağlayacak. Türkiye bir süredir İranlı turistler için önemli destinasyonlardan biri haline gelmişti. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın verilerine göre 2012 yılında 1 milyon 186 bin olan İranlı turist sayısı, 2013’te 1 milyon 196 bine, 2014 yılında ise 1 milyon 590 bine ulaştı. 2015 yılında Türkiye’ye gelen toplam turist sayısında düşüş yaşanmasına rağmen İranlı turist sayısı artışını sürdürerek 1 milyon 700 bine ulaştı. Geçen yıl İstanbul’a gelen yabancılar arasında yüzde 5,5 ile en büyük ikinci grubu İranlılar oluşturdu. Turizmciler aynı eğilimin bu yıl da devam ettiğini belirtiyorlar. İLK TÜRKIYE TICARET MERKEZI TAHRAN’DA AÇILACAK Öte yandan Türkiye’nin ihracatının geliştirilmesi ve yeni pazarlara açılması amacıyla gündeme gelen Türkiye Ticaret Merkezleri’nin ilki de Dubai ile birlikte İran’ın başkenti Tahran’da açılacak. Ekonomi Bakanlığı’nın sağlayacağı destek ile uluslararası alanda tek başına aktif olamayan şirketlerin İran pazarına girişinin de önü açılmış olacak. Halen Tahran’da 100’e yakın Türk firması faaliyet gösterirken, Tebriz’de 2005 yılında kurulan ülkenin ilk ve tek Serbest Yabancı Yatırımcı Bölgesinde de Türk işadamlarına ait 38 yatırım bulunuyor. Tüm ülkede faaliyette bulunan Türk firması sayısı 134’e ve bu firmaların toplam yatırım tutarı da 1,2 milyar dolara ulaşıyor. Enerji fiyatlarındaki ucuzluk nedeniyle enerji girdisi yüksek olan sektörler açısından İran ciddi bir avantaja sahip. Ayrıca başta restoran ve AVM olmak üzere hizmet sektöründe de yatırım olanakları bulunuyor. Türkiye’den gelecek yatırımcılar için konfeksiyon, kozmetik, otomotiv yan sanayi, mobilya, kimya, havacılık, uçak tamir ve bakımı öne çıkan sektörler arasında yer alıyor. İstanbul Ticaret Odası kayıtlarına göre İstanbul’da 2015 yılında İranlı yatırımcılar tarafından 240 yeni firma kuruldu. İstanbul’da halen İTO’ya üye İran sermayeli bin 715 firma faaliyet gösteriyor.