Tüm dünyanın dengelerinin bozulduğu bir dönemden geçiyoruz. Süper güç, hiç alışık olmadığı bir yönetim tarzıyla karşı karşıya, Avrupa Birliği ülkeleri ekonomik anlamda toparlanamamışken birliğin en önemli güçlerinden biri Birleşik Krallık, Birlik’ten çıkma kararı aldı. Öte yandan ABD Merkez Bankası (Fed) 2008 krizden bu yana uyguladığı para politikasını değiştirerek sermayeyi yeniden ülkesine çekiyor, gelişmekte olan ülke para birimleri değer kaybediyor. Bu zorlu şartlarda Türkiye ise özellikle ihracat alanında 2017 yılına iyi haberlerle başladı.
İhracat Ocak ayında yüzde 15 artışla 10 milyar 528 milyon dolar oldu. Böylece son 49 ayın artış rekorunu kırdı. Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) yılın başında yaşanan bu gelişmenin tüm yıla yayılmasını arzu ettiklerini söyleyerek 2017 yılını ihracatta bir sıçrama yılı olarak tayin etti. Mehmet Büyükekşi, içerisinde bulunduğumuz ortamı, Türkiye’nin ihracat planlarını ve TİM’in ihracatı artırmak için ortaya koyduğu yol haritasını değerlendirdi. Türkiye nasıl bir ekonomik süreçten geçiyor?
2016 yılı küresel ticaretin dolar bazında daralmaya devam ettiği bir yıl oldu. Miktar bazında ele aldığımızda ise 2016 yılında dünya ticareti, 2009 yılı hariç son 15 yılın en düşük büyümesini yaşadı. Bu gerilemede, gelişmekte olan ülke ekonomilerindeki yavaşlama ve emtia fiyatlarındaki düşüş etkili oldu. Tüm bu gelişmeler yaşanırken, Türkiye ekonomisini küresel gelişmelerden bağımsız bir şekilde değerlendirmek mümkün değil. Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) tarafından açıklanan verilere göre 2016’nın ilk 9 ayında dünya ticareti yüzde 4,1 daralırken, Güney Kore’nin ihracatında yüzde 8,5, İngiltere’de yüzde 12,3, Rusya’da yüzde 23,4, Çin’de yüzde 8,2, ABD’de yüzde 5 düşüş var. Açıkçası ülkemiz, her şeye rağmen, diğer ülkelere kıyasla olumlu bir performans ortaya koyuyor. Türkiye’nin ihracatında gösterdiği başarılı performansı dünya ticaretinden aldığımız paydaki artıştan da görebiliriz. Ülkemizin ihracatının dünya ticaretindeki payı yüzde 0,89’a yükselerek şimdiye kadarki en yüksek seviyesine ulaştı. Bunun yanında, ihracatımızın AB’nin ithalatındaki payı da yüzde 1,28’e ulaşarak yine rekor seviyeye yükseldi. 2017 yılında Türkiye’nin nasıl bir ihracat performansı ortaya koymasını bekliyorsunuz? Türkiye İhracatçılar Meclisi olarak, Hükümetimizin 2016 yılının ikinci yarısında peş peşe aldığı reform kararlarıyla birlikte 2017 yılını bir sıçrama yılı ilan ettik.
Bu yapısal reformlar aracılığıyla, küresel ekonomilerde ve çevremizdeki ülkelerde yaşanan gelişmeleri 2017 yılında olumluya çevirmeyi hedefliyoruz. Önümüzdeki yılın aynı zamanda küresel açıdan da 2016’ya kıyasla daha olumlu geçeceğini bekliyoruz. Her ne kadar Fed’in Aralık ayındaki faiz artışının ardından 2017 için 3 faiz artırımı beklentisi ortada olsa da, gerek ABD ekonomisindeki büyüme beklentileri, gerek petrol ve emtia fiyatlarındaki yükselişin etkisiyle petrol ihracatçısı ülkelerdeki toparlanma, gerekse de Çin ekonomisinden gelen olumlu sinyaller küresel büyümenin 2017’de daha güçlü olacağını işaret ediyor.
Başta Ar-Ge ve yenilikçilik ekosistemini güçlendirmek üzere Patent Kanunu, kitle fonlaması ve kalkınma bankacılığının yeniden yapılandırılmasına ilişkin düzenlemelerinin hayata geçirileceğini biliyoruz. Türkiye İhracatçılar Meclisi olarak, Hükümetimiz tarafından peş peşe sağlanan reformların 2017 yılında Türkiye’ye büyük bir ivme kazandıracağına yürekten inanıyoruz. TİM burada nasıl bir misyon üstleniyor? Bizler de 3 milyon kişiye istihdam sağlayan 65 bin ihracatçımızın temsilcisi olarak, ekonomimizin sağlıklı ve istikrarlı büyümesine hizmet etmek, ülkemizin küresel rekabet edebilirliğini yükseltmek, dünya ticaretinden daha büyük pay almak için büyük çaba sarf ediyoruz. Elbette, temel önceliklerimiz arasında daha fazla üretmek yer alıyor. Fakat bundan daha önemli bir şey var ki, o da yüksek katma değerli üretim yapabilmek.
Bu kapsamda, TİM olarak, bizi hedeflerimize ulaştıracak dört ana parametreyi Ar- Ge, inovasyon, tasarım ve markalaşma olarak her fırsatta dile getiriyoruz. Ülkemizi hak ettiği refah ve kalkınmışlık düzeyine kavuşturma sürecinde yediden yetmişe tüm halkımızın aktif rol alabileceği pek çok faaliyet gerçekleştiriyoruz. Neler yapıyorsunuz bunun için? Ülkemizde, inovasyon kültürünü yerleştirmek, bilgi toplumuna dönüşüm sürecinde değerli halkımızla etkileşim içerisinde bulunabilmek için beş yıldır düzenli olarak Türkiye İnovasyon Haftası etkinlikleri düzenliyoruz.
Aralık ayında İstanbul’da düzenlediğimiz Türkiye İnovasyon Haftası etkinliğimizi bu sene rekor bir katılımla 60 bine yakın kişi ziyaret etti. Son iki yıldan bu yana ise etkinliklerimizi İhracatçı Birliklerimizin faaliyet gösterdiği Anadolu’daki illerimize yaydık. Üstüne, bilgi toplumuna dönüşüm sürecinde öğrenci, sanayici, akademisyen ve girişimcileri bir araya getirerek, İhracatçı Birliklerimiz ile her yıl tüm sektörlerimizde tasarım yarışmaları ve Ar-Ge proje pazarları düzenliyoruz. Dinamik gençlerimizin bu yarışmalarda ortaya koyduğu eserleri ödüllendiriyor ve başarılı projeleri beş yıldan bu yana düzenlediğimiz Türkiye İnovasyon Haftası etkinlikleri kapsamında sergiliyoruz.
Diğer taraftan, üretimde ve ihracatta değişimin en önde gelen savunucusu olarak, tasarım ile endüstriyi buluşturmak üzere Türkiye’de ilk kez 19-21 Ekim 2016 tarihleri arasında gerçekleştirdiğimiz Türkiye Tasarım Haftası etkinliğimizi karşılaştığımız yoğun ilgi ve beğeni üzerine geleneksel hale getirmeyi planlıyoruz. İhracatçılarımızın mevcut pazarlardaki koşullarını daha da iyileştirmek ve bunun yanı sıra yeni ve alternatif pazarlar keşfetmek amacıyla pazar çalışmaları yapıyoruz.
Bu kapsamda, Dünya genelinde ticaretin merkezi kabul edilen bölgelerde Türkiye’nin güçlü imajını tam olarak yansıtabilecek, 7/24 fuar mantığıyla çalışan Türk Ticaret Merkezleri (TTM) kuruyoruz. İlkini Tahran’da açtığımız ticaret merkezlerimizi önümüzdeki günlerde Chicago, New York ve Dubai’de açacağız. Yine, mevcut pazarlarımızın yanı sıra alternatif pazar çalışmalarımızı da sürdürüyoruz. Bu kapsamda, ihracatçılar olarak ayak basmadık, mal satmadık yer bırakmıyoruz. Sadece 2015 yılında, TİM olarak düzenlediğimiz ticari heyetlerle 23 ülkeye 723 işadamını götürdük, 4210 ikili iş görüşmesi gerçekleştirdik. Buna ilave olarak, dünyanın birçok ülkesinden 439 yabancı işadamını alım heyetleri kapsamında Türkiye’ye getirerek 2.160 ikili iş görüşmesi gerçekleştirdik. Daralan ihracat dönemlerinde pazar çeşitlendirme büyük önem taşır.
Türk ihracatçısı bu konuda neler yapıyor? Avrupa Birliği en büyük pazarımız olmaya devam ederken, 2003 yılında 2,1 milyar dolar olan Afrika ülkelerine yönelik ihracatımızın 2015’te neredeyse beş kat artarak 12,4 milyar dolara yükseldiğini görüyoruz. Afrika’daki yatırımlarımızın 6,2 milyar dolara ulaşması, yaklaşık 100 bin kişiye istihdam sağlıyor olmamız da cabası.
Türkiye İhracatçılar Meclisi olarak, ihracatçılarımızı dünya pazarlarında çok daha güçlü ve rekabetçi hale getirmeyi amaçlıyoruz. Bunun için de ihracatçılarımızı yeni pazarlara yönlendirecek çalışmalar üzerine daha da fazla yoğunlaşacağız. Bu kapsamda, geleneksel pazarlarımızın yanı sıra diğer hedef pazarlarımıza iş adamlarımızla ticaret heyetleri düzenlemeye de devam edeceğiz. Burada TİM olarak marka ve imaj konularında da önemli adımlar attığımızı ifade etmem gerekiyor. Ekonomi Bakanlığımızın himayesinde ve Kültür ve Turizm Bakanlığımızın da katkılarıyla “Turkey-Discover the Potential/Türkiye- Gücünü ve Potansiyelini Keşfet” sloganıyla 2014 yılında “Türkiye Markası”nı oluşturduk.
Ülkemizin kaydettiği başarıların ve gelecek vizyonunun en doğru biçimde tanıtılmasına yönelik bu tanıtım çalışmalarımızı önümüzdeki yılda dünyanın daha fazla yerinde yaparak ülkemize yönelik algıyı daha da güçlendirmeyi hedefliyoruz. Dünya talep koşullarının çok olumlu seyretmemesinin ve yakın coğrafyamızda yaşanan savaş ortamının etkileri ortada. Buna rağmen, önümüzdeki dönemde ülkemizin potansiyelini hızla harekete geçirecek tam bir ihracat seferberliği gerçekleştirmek üzere 2017 yılını sıçrama yılı olarak tayin ettik. Zira, makroekonomik istikrar ve kazanımlarımızı pekiştirmek, sürdürülebilir bir ekonomik kalkınma sağlamak için, Türkiye için bunu yapmak zorundayız.
İHRACATÇILARIN ÖNÜNÜ AÇMAK İÇIN NELER YAPILIYOR
İÇINDE IHRACATÇILARA YEŞIL PASAPORT VE DAMGA VERGISI DÜZENLEMESI DE OLAN YATIRIM ORTAMININ İYILEŞTIRILMESINE YÖNELIK KAPSAMLI BIR KANUN ÇIKARILDI.
AR-GE, INOVASYON VE TASARIM FAALIYETLERININ DESTEKLENMESI, HARCAMALARDA VERGI ISTISNASI VE BU ALANLARDA ÇALIŞACAK PERSONEL DESTEĞI ILE ILGILI DÜZENLEMELER YAPILDI.
2017 BÜTÇESINDE IHRACATÇILARA VERILECEK DESTEK TUTARI 1 MILYAR TL'DEN 3 MILYAR TL'YE YÜKSELTILDI. nRUSYA ILE ILIŞKILERIMIZ NORMALLEŞME SÜRECINE GIRDI. ÖZELLIKLE TARIM ÜRÜNLERI IÇIN ITHALAT YASAKLARI KALKMAYA BAŞLADI.
PROJE BAZLI SÜPER TEŞVIK SISTEMI YÜRÜRLÜĞE GIRDI. BÖYLELIKLE, YENILIKÇI, AR-GE, YOĞUN VE KATMA DEĞERI YÜKSEK OLMA NITELIKLERINE HAIZ YATIRIMLAR SÜPER YATIRIM SAYILACAK VE KAPSAMLI BIR TEŞVIK POLITIKASINI IÇEREN YENI MODELDE YER ALAN DESTEKLERDEN YARARLANABILECEK.
1., 2. VE 3. BÖLGELERDEKI ORTA ILERI TEKNOLOJI YATIRIMLARI 4. BÖLGE TEŞVIKI KAPSAMINA ALINDI.
İŞLETMELERIN FINANSMANA ERIŞIMINI KOLAYLAŞTIRAN, BU ERIŞIMDE GÜVENCE OLARAK TAŞINMAZLARIN DA KULLANILABILMESINE IMKÂN TANIYAN TICARI İŞLETMELERDE TAŞINIR REHNI KANUNU YÜRÜRLÜĞE GIRDI.
KREDI GARANTI KURUMLARINA SAĞLANAN HAZINE DESTEĞI YÜRÜRLÜĞE GIRDI. DÜZENLEME ILE YARARLANICI ŞIRKET TANIMI DEĞIŞEREK BAŞTA IHRACATÇILAR OLMAK ÜZERE KOBİ SINIFINA GIRMEYEN TÜM IŞLETMELERIN KREDI GARANTI FONU KEFALETINDEN YARARLANMALARININ ÖNÜ AÇILDI.
KOBİ'LERE, YATIRILAN MEVDUATIN 10 KATI BÜYÜKLÜĞÜNDE, YAKLAŞIK 5 MILYAR LIRALIK 12 AY VADEYLE KULLANDIRILMAK ÜZERE NEFES KREDISI AÇIKLANDI.
GÖRECE AZ GELIŞMIŞ OLDUĞU TESPIT EDILEN BÖLGELERDE YATIRIM ORTAMINI CANLANDIRMAK, ISTIHDAM, ÜRETIM VE IHRACATI ARTIRMAK IÇIN CAZIBE MERKEZLERI PROGRAMI DÖNEMI BAŞLADI.
EKONOMI BAKANLIĞI TARAFINDAN SAĞLANAN IHRACATÇILARIMIZIN YURTDIŞI PAZARLARDA YERLEŞMESINI VE MARKALAŞMASINI GERÇEKLEŞTIRMEYE YÖNELIK YENI PAZARLARA GIRIŞ DESTEĞI VE FUAR DESTEKLERINDE IYILEŞTIRMELER SAĞLANDI.