Büyüme hedefini şimdiye kadar yaz turizmine odaklayan sektör, şehir otelciliğinde atılıma geçti. Hem yerli hem de yabancı gruplar sadece İstanbul, İzmir, Ankara değil Anadolu illerini de hedefine alarak büyümeye odaklandı. Anadolu'daki teşvikler, havaalanı yatırımları ve iç hat seferlerinin artması bu illere olan turizm tesisi talebini artırıyor. 1980’li yıllardan bu yana turizm sektöründeki büyümesini deniz-güneş-kum olarak tabir edilen yaz turizmine odaklayan Türkiye, artık hedef değiştiriyor. Özellikle ekonominin gelişmesiyle birlikte Anadolu illerinde de artan yatırımlar son yıllarda yönü bu illere çevirdi. Antalya’nın başı çektiği güney illeri ve Ege Bölgesi’nde yatak kapasitelerinin doyum noktasına ulaşması yerli yatırımcılar ve yabancı otel işletmecilerini şehir otellerine yöneltiyor. Bu değişimi gören yabancı zincirler de şehir otelciliğinde büyüme hedefiyle Türk pazarına giriş yapıyor. YENİ HAVALİMANLARI TURİZM YATIRIMLARINI ÇEKİYOR EMITT Turizm Fuarı’nı düzenleyen Ekin Grubu Editörü Fehmi Köfteoğlu, şehir otellerinin gelişimde havacılık sektörünün bu illerde yaptığı yatırımların büyük önem taşıdığını belirtiyor. Köfteoğlu, “Bu illerde işletmeye açılan yeni havalimanları, iç hatlarda uçuşa başlayarak şehirler arasındaki mesafeleri kısaltan havayolları ve yapılan altyapı yatırımlarının bu illerin gelişmesinde ve yeni turizm yatırımlarını çekmekte büyük katkısı oldu” diyor. Turizmin bugüne kadar kıyı şeridine sıkıştığını ve yeni yatırımlarla Türkiye geneline yayıldığına dikkat çeken Köfteoğlu, “Yatırımcılar bir ili ele aldıklarında buraya AVM, rezidans, otel yapılabilir mantığıyla bakıyor. Daha sonra bu seçenekler arasında en fazla en az kâr getireni eliyorlar. Otel yatırımları da bu anlamda en fazla varlık değerine sahip yatırımlar olarak ön plana çıkıyor. Bu da yatırımcıları artık sadece büyük şehirler değil Anadolu şehirlerinde de bir gayrimenkul yatırımı yapacakları zaman otel yatırımına yönlendiriyor” diyor. YERLİ - YABANCI ZİNCİRLER SIRADA Bu, işin yatırım tarafı. Bunun bir de işletme tarafı var ki hem yerli hem de uluslararası zincirler bir yerde otel açacakları zaman önce o ilin havayolu ile ulaşılabilir mesafede olup olmadığı, nüfusu, gelişmişlik düzeyi gibi kriterlere bakıyor. Son yıllarda Anadolu illerindeki gelişme ivmesi sadece gayrimenkul yatırımcılarını değil otel işletmecilerinin de ilgisini çekiyor olacak ki eskiden Ankara’nın sadece yerel otel markalarını görürken artık hem yerli hem de uluslararası markaların birbiriyle yarıştığı pazarlar haline geldiklerini görüyoruz. Örneğin Türk pazarına giren zincir gruplardan Accor, yatırımları Akfen tarafından gerçekleştirilen Novotel ve Ibis markalarıyla Anadolu’da büyüme ivmesini ilk yakalayan gruplardan biri oldu. Grup, bugün Akfen GYO - Accor stratejik işbirliği ile Türkiye genelinde ve çevre ülkelerde 19 otele ulaştı. Yine aynı şekilde Hilton Hotels grubu eskiden sadece İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyük şehirlerin dışında otel açmazken ABD ve Avrupa’daki küresel ekonomik krizin de etkisiyle Türkiye gibi bazı ülkelerde büyüme hedeflerini takvimine aldı. Grup 5 yıl içinde Ordu’dan Hatay’a ülke genelinde yeni açacağı işletmelerle Türkiye’deki otel sayısını 50’ye çıkarma hedefi koydu. Grup sadece Hilton ve Conrad markalarıyla değil 3 ve 4 yıldızlı kategorisindeki Garden Inn, Hampton by Hilton gibi alt markalarla da büyümeyi hedefliyor. 2008’den bu yana Türkiye’de 5 otel açan Starwood Grubu ise hedef büyüttü. Şu anda 10 otelle hizmet veren grup, 5 yılda bu sayıyı ikiye katlayacak. Starwood Grubu Dünya Başkanı Frits van Paasschen, Türkiye’de çok iyi bir gelişme gösterdiklerini ve 2018’e kadar otel sayısını 20’ye çıkarmayı hedeflediklerini söylemişti. Paasschen sadece Sheraton ve Le Meridien gibi 5 yıldızlı markalarıyla değil Aloft gibi 4 yıldız kategorisindeki markaları da Türkiye’ye getireceklerini söylemişti. Hem yabancı hem de yerli grupların bu eğilimi Türkiye’nin önümüzdeki 10 yılda turizm sektörüne ilişkin ipuçları veriyor. 2023 yılına gelindiğinde Türk turizmi sadece Akdeniz Çanağı’nda yaz tesisleriyle turizmden pay almayacağını, artık Anadolu illerindeki iddialı yatırımlarla kültür ve iş turizminden de daha fazla pay koparacağının sinyallerini veriyor.