Bildiğiniz yatırım ajanslarının tersine, ülkesine yatırımcı çekmek yerine yatırım yapacak ülke arayan IE Singapur'un dünya genelindeki 11 onursal iş temsilcisinden biri olan Süha Güçsav, bu küçük ülkenin başarısının sırlarını ve Singapur ile iş yapmanın yollarını anlattı. Sadece Güneydoğu Asya’nın değil, dünyanın en küçük ülkelerinden biri olmasına rağmen çok büyük bir ekonomiyi yöneten Singapur, gerçek bir başarı hikayesi. Kendine özgü yönetim sistemi sayesinde yolsuzluğu sıfırlayan, eğitim ve sağlıkta mucizeler yaratan, teknolojide çığır açan bu ülkenin en önemli sorunu doğal kaynaklarının ve yatırım yapacak arazisinin bulunmaması. Bu nedenle birikimlerini ancak yurt dışında yatırıma dönüştürebiliyor. Bugüne kadar yatırımlarının büyük bölümünü başta Çin, Malezya ve Vietnam gibi bölge ülkelerine yönlendiren Singapur, yeni alanlara açılmaya karar verdi ve ülkenin yatırım ajansı IE Singapore sadece 10 kişinin yer aldığı Onursal İş Temsilcileri Kuruluna 11. üye olarak Akfen Holding CEO’su Süha Güçsav’ı seçti. Mersin Limanı’nda ortak oldukları PSA ve TEMASEK dolayısıyla tanıştıkları Singapur’u kişisel olarak da çok sevdiğini belirten Güçsav ile Singapur ekonomisini, başarısının sırlarını ve tabii ki Türkiye’de yatırım olanaklarını konuştuk. Bu göreve nasıl seçildiniz? Temsilciliğin Türkiye’deki kuruluş süreci ve faaliyetleri hakkında bilgi verebilir misiniz? Biz 2005 yılında Mersin Limanı’nın özelleştirme ihalesini kazandık, 2007 yılında da limanı devraldık. Ortağımız PSA International, Singapur hükümetinin liman şirketi ve dünyanın en büyük konteyner liman işletmecisi. Dünyadaki her beş konteynerden birini bu şirket elleçliyor. 2007’den itibaren çok uyumlu giden bir ortaklığımız oluştu. Bu ortaklığımız sırasında Singapur kültürünü öğrendik, çok fazla Singapur ziyaretimiz oldu. Orada başka iş bağlantılarımız oldu. Singapur’u biraz tanımak lazım: Singapur’da devletin ekonomideki ağırlığı çok yüksek. Singapur Hazinesine ait iki tane çok büyük fon var. TEMASEK ve GIC. PSA da TEMASEK’in portföyündeki şirketlerden biri. Dolayısıyla siz bu şirketlerden biri ile iş yapınca TEMASEK ile tanışıklığınız gelişiyor. Ülkenin yatırım ajansı IE Singapore Türkiye’de bir ofis hazırlığı içindeydi. 2014 Ekim ayında “bizim böyle bir projemiz var, ilgilenir misin” diye sordular. Ben de “tabii, zevkle” dedim çünkü kişisel olarak da Singapur’u çok seviyorum. Mesela bu yıl kaybettiğimiz Singapur’un kurucusu Lee Kuan Yew’un birçok kitabını okudum. Ortada gerçekten bir mucize var. Milli geliri kişi başı ortalama 300 dolar olan, herhangi bir ekonomisi olmayan bataklık ülkesi iken dünyanın en zengin üç ülkesi arasına girmesi, yolsuzluğun neredeyse sıfırlanması büyük bir başarı hikayesi. Bu görevin gerekleri neler? Türkiye’deki şirketlerin Singapur’da yatırım yapmalarını sağlamak mı? Yatırım ajansları öncelikle ülkesine yatırım çekmeye çalışır. Singapur’un yatırım ajansı ise tam tersi, çünkü yatırımı çekecek alan yok. Dolayısıyla onlar için önemli olan Singapurlulara Singapur’un dışında iş imkanı yaratmak. Ülkenin doğal kaynakları yok ama Singapur en büyük petrol ihracatçısı. Çünkü öyle bir rafineri yatırımı yapmış ki, bölgedeki bütün ham petrolü işleyip ihraç ediliyor. Neden ülkeler kendileri petrollerini işlemiyorlar? Çünkü Singapur’un teknolojisi o kadar gelişkin ki, çok yüksek verim alabiliyorlar. Mesela ülkede su yok ama deniz suyunu arıtıp içme suyu elde ediyorlar ve bunu Malezya’ya satıyorlar. Singapur’un bu başarısının altında ne yatıyor? Singapur’u anlayabilmek için derinlemesine nüfuz etmek gerekiyor. Katı kuralları olan bir toplum. Bunun karşılığında da çok kıymetli bir şey almışlar: yolsuzluk gerçekten sıfıra inmiş. En çok eleştirilen noktalardan biri de Başbakan’ın bakanların çok yüksek maaşlarla çalışıyor olması. Neden, iyi insanları çalıştırmak için iyi maaş vermek zorunda. Ama Singapur Başbakanı Türkiye’ye gelirken, Singapur Havayolları’nın tarifeli uçağıyla geldi. Mesela İstana adı verilen cumhurbaşkanlığı köşkü, bütün devlet erkanının toplantılarını yaptığı yerdir. Orada ikamet yok, Başbakan kendi özel konutunda oturmaya devam eder. Neredeyse bütün ekonomi devletin elindeyken, siyasetin devlet şirketlerine müdahale etmemesini nasıl sağlıyorlar? Singapur’un 1965 yılında Malezya’dan ayrılıp özgürlüğünü ilan etmesinden bu yana sadece üç başbakan değişmiş. Bu çok önemli çünkü yeni gelen hiçbir zaman sıfırdan başlamıyor. İlk kurucuları Lee Kuan Yew, 1965’ten 1990’a kadar kesintisiz başbakan olarak ülkeyi yönetmiş. Onun yardımcısı Goh Chok Tong, 1990’da başbakanlığı alıyor, 2004 yılına kadar götürüyor. 2004 yılında onun da yardımcısı var: İlk başbakanın oğlu, Lee Hsien Loong. Şu anda o başbakan. Böyle olunca müthiş bir bilgi birikimi oluşuyor, hep üzerine koyarak gidiyorsun. Sizin bu göreve gelmenizle birlikte IE Singapore’un bölgede yeni yatırımlarının öne açıldı diyebilir miyiz? Singapur’un büyüklüğünü bildiğim için bu göreve seçildiğimde çok heveslendim. Şöyle bir rakam vereyim: TEMASEK Holding her sene dünya genelinde yaklaşık 40 milyar dolarlık alım ve satım yapıyor. Şirketler alıyor, satıyor. Varlıklarının değeri 200 milyar Singapur dolarının üzerinde. GIC’de de benzer büyüklükler söz konusu. 5 milyon insan, iki tane 200 milyar dolarlık yapı, kişi başı 60 bin dolar gelir ve alan yok. Bir yerde yatırım yapmak zorunda. Ben bu göreve gelince “harika” dedim çünkü Türkiye’yi seviyorlar, büyüyen ülkelere yatırım yapıyorlar, bizimle de çok başarılı bir ortaklıkları var o da iyi bir referans. Dolayısıyla buraya daha fazla yatırım gelmemesi için hiçbir neden yok… Başarılı olabildik mi? Hayır. Bizden dolayı değil, maalesef Türkiye’nin çok şanssız bir dönemindeyiz. Zor yatırım yapıyorlar ama bir kere ortak olduğunuz vakit çok sağlıklılar ve çok uzun yıllar beraberlik sağlayabiliyorsunuz. Ben Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu DEİK Türkiye- Singapur İş Konseyi Başkanıyım. O şapkamla da bu şapkamla da işimin dışındaki vaktimi bu işe ayırıyorum. İlk defa başbakanlarını buraya getirdik, ilk defa Sayın Cumhurbaşkanımız başbakanlığı döneminde oraya gitti. Bakanlarla temaslar başladı. Ülkeler arasında bir serbest ticaret anlaşması için müzakereler başladı. İnşallah Türkiye yeniden kalkınma hamlesine girdiğinde Singapur’dan çok ciddi yatırım alacağımızı düşünüyorum. Zor yatırım yapıyorlar dediniz. Karar vermekte zorlanmalarının temel nedenleri neler? Singapurlunun yatırım yapmak için birtakım kriterleri var. Onlar olmadan zaten yatırıma bakmıyor. Birincisi çevreye, insana zararı olmayacak. Kurumsal yönetim ilkeleri yüksek olacak. Şeffaf olacak olacak. Bunlar olmadan iş ne kadar karlı olursa olsun bakmıyor. Bizim ortağımız PSA, Singapur şirketleri arasında en uluslararası olanlardan biri. Ama her Singapur şirketi henüz bu kadar aktif değil. Değişik bir yapı var, TEMASEK Holding’in CEO’su, Başbakan’ın eşi. Ama bunu şöyle düşünmemek lazım: “Aile ülkeyi yönetiyor”. Asla öyle değil. Singapurlu için öncelik insanların refahı. Singapur ticarette fazla verdiğimiz ender ülkelerden biri. İki ülke ticaretini artırmak için neler yapılabilir? Singapur kendi alanı, toprağı olmadığı için genel olarak ithalata bağımlı bir ülke. Dolayısıyla birçok ülke ile dış ticarette açık veriyor. Bizim dış ticarette fazla verdiğimiz ender ülkelerden biri ama zaten hacmimiz çok düşük. 700-800 milyon dolarlık bir dış ticaret hacmimiz var. Bu çok daha büyük rakamlara çıkabilir, bunun için bizim birtakım regülasyonlarımızı değiştirmemiz lazım. Mesela Singapur her türlü gıda ihtiyacını ithalatla karşılıyor. Türkiye bir tarım ülkesi, buradan çok şey yapabilirsiniz ama onların standartlarına uymanız lazım. Ben bu konuda bir çalışma götürüyorum şu an. TEMASEK Holding’e bağlı bir market zinciri çok ciddi alım yapıyor. Bunların birtakım standartları var. Bu konuda bir çalışma yapıyorum. Bu bölgeye yeni bakıyorlar. Zaman içerisinde, jeopolitik riskleri atlattığımızda önemli gelişmeler olacağını düşünüyorum. Singapurluların en fazla zorlandığı konulardan biri yolsuzluğun yüksek olduğu ülkelerde iş yapma yetenekleri olmaması. Size bir anekdot anlatayım: IE Singapore Yatırım Ajansı’nın ofisi bizim alt katımızda açıldığında “hoş geldiniz” demek için giderken bir kutu çikolata götürdük. Orada çalışan bir Türk arkadaş bana daha sonra “Siz onu getirince biz 50 tane form doldurmak durumunda kaldık” dedi. Onlardaki yolsuzluğun tanımı haram boyutunda. Son derece katılar. Singapur ile Türkiye arasındaki Serbest Ticaret Antlaşması hakkında ne gibi değerlendirmelerde bulunabilirsiniz? Buna göre Türkiye ile Singapur arasındaki karşılıklı ilişkilerin güçlendirilmesi kapsamında Serbest Ticaret Anlaşması geçtiğimiz kasım ayında imzalandı. Ama dediğimiz gibi tek bir serbest ticaret anlaşmasıyla da bitmiyor. O ülkeye ihracat yapabilmek için bizim regülasyonlarımızı onların regülasyonları ile uyumlaştırmamız gerekiyor. Son olarak şunu sorayım; Akfen Holding olarak gündeminizde Singapur ile yeni işbirliği olanakları var mı? Biz PSA ile ortaklığımızın dışında birçok sektörde iş yapabilme olanaklarını araştırıyoruz ve bu benim tahminim, ileriki yıllarda Akfen nezdinde başka sektörlerde Singapur yatırımlarını getirebiliriz.