2021 yılına hızlı başlayan halka arzlar, yıl sonuna kadar daha da hızlanacak gibi görünüyor. Bu yıl borsaya 23 yeni şirket gelirken Borsa İstanbul’daki şirket sayısı da 432’ye çıktı. Bu şirketler halka arzla yaklaşık 11,4 milyar TL kaynak sağladı.
“Biraz birikmişim var. Dolar mı alayım, altın mı?” sorusunun yerini 2020’de iyiden iyiye dolduran iki yanıt var: Kripto paralar ve halka arzlar. Bu iki yanıtın giderek popülerleşmesi yalnızca Türkiye’ye özgü değil. 2018’den bu yana dijital varlıklar üzerine araştırma ve analizler yürüten The Block’un verilerine göre 2020’de tüm dünyada kripto paralardaki işlem hacmi yüzde 700 yükseldi. Kripto paralar gibi ilginin arttığı diğer bir yatırım alternatifi de halka arz edilen şirketlerin hisseleri.
Uluslararası denetim ve danışmanlık şirketi EY (Ernst & Young), Global Halka Arz Trendleri 2021 Raporu’nun birinci çeyrek dönem sonuçlarını açıkladı. Rapora göre halka arzlarda tipik olarak durağan bir üç aylık dönem olarak bilinen ilk çeyrekte, işlem sayısı ve halka arzlar yoluyla elde edilen gelirler bakımından son 20 yılın en yüksek performansı yakalandı. Geleneksel halka arz piyasalarında yüksek hareketlilik görülmesinin yanı sıra özel amaçlı satın alma şirketi (SPAC) halka arzlarında rekor seviyelere ulaşıldı. SPAC halka arzlarında ilk çeyrekte 2020 yılının tamamından daha fazla sayıda işlem tamamlandı ve gelir elde edildi. 2021 yılının ilk çeyrek döneminde gerçekleştirilen halka arz işlemi sayısı bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 85 artış göstererek 430 oldu. Halka arzlar yoluyla elde edilen gelir ise 105,6 milyar dolar olarak gerçekleşirken, gelirlerde 2020’nin aynı dönemine göre yüzde 271 yükseliş kaydedildi.
Likidite bolluğu ve bireysel yatırım platformları halka arzları destekledi
Rapora göre küresel halka arzlardaki bu hareketlilik, likidite bolluğu ve pandemi döneminde ortaya çıkan yeni fırsatlardan kaynaklanıyor. Bununla birlikte bireysel yatırım platformlarının genç nesil de dâhil olmak üzere halk arasında popülerleşmesinin yatırım yapmayı her zamankinden daha fazla erişilebilir hale getirdiği belirtiliyor. Likidite bolluğunun yaşandığı küresel piyasalarda halka arz işlem sayıları ve gelirlerinde 20 yılın en iyi performansının yakalandığını belirten EY Türkiye Ülke Başkanı Metin Canoğulları şu değerlendirmede bulunuyor: “Pandeminin devam etmesiyle birlikte içerisinden geçtiğimiz dönemde küresel halka arz piyasalarını etkileyebilecek ve piyasalarda volatilite yaratabilecek çok sayıda belirsizlik bulunuyor. Bunlar arasında dünya genelinde aşılama çalışmalarının beklenenden yavaş ilerlemesi ve pandemide yeni dalgalar yaşanmasıyla ekonomik toparlanmanın sekteye uğramasının yanı sıra, sıkılaştırılan düzenleme süreçlerinin etkisiyle halka arzların yavaşlaması ve bankaların kaldıraçları azaltmasıyla birlikte sermaye piyasalarında istikrarın bozulması riski yer alıyor. Şirketlerin koşullar uygunken piyasaya erişim sağlamaya güçlü şekilde hazır olmaları gerekiyor.”
2021 Halka Arz’da Rekorlara Sahne Oldu
Peki durum 2021’de Türkiye’de ne oldu? Halka arz edilen şirketlerin “başlangıç ve bugün” fiyatları arasındaki değişimi yüzde 10 ile yüzde 268 arasında. 2021 farklı rekorlar birbirini izledi. 60’a yakın ülkeye ihracat yapan Işık Plastik, yılın ilk halka arzı oldu ve 400 binden fazla talep geldi. Borsadaki her beş yatırımcıdan biri Işık Plastik hissesi aldı. Ana faaliyet konusu beşeri ilaç ve aşı üretimi olan Türk İlaç ve Serum Sanayi A.Ş.’ye ise 128 binin üzerinde yatırımcıdan toplam halka arz büyüklüğünün 61,9 katı talep geldi. Sadece bireysel yatırımcılardan gelen talep, halka arzın 138,6 katı. Türkiye’nin teknik granit üreten en büyük şirketi Qua Granite, son üç yılda halka arz edilen şirketlerin en büyüğü oldu. BIST Yıldız Pazar’da “QUAGR” koduyla işlem görmeye şirketin halka arz büyüklüğü 395 milyon liraydı. Gelen talep ise 2,3 milyar liraya ulaştı. Son yılların en büyük halka arzlarından Galata Wind Enerji’nin ihraç edilen hisselerine yaklaşık yedi kat talep geldi. Halka arz edilen hisselerin yüzde dörtte biri yabancı kurumsal yatırımcılara gitti.
Yatırım Düzeyi Arttı
Merkezi Kayıt Kuruluşu verilerine göre Mart ayında borsada yerli yatırımcı sayısı 2,2 milyonu geçmiş durumda. Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği’nin (TSPB) Başkanı Tevfik Eraslan, daha fazla şirketin halka açılmasıyla yaratılan fon kaynağının şirket bünyesinde verimli alanlarda kullanılmasıyla birlikte yatırım düzeyinin artmakta olduğunu ve dolayısıyla bu gelişmeler ülkenin ekonomik kalkınmasında sinerji yarattığının altını çiziyor.
Gedik Yatırım Genel Müdürü Metin Ayışık, şirketlerin öz kaynak finansmanı için en uygun kaynağın sermaye piyasası olduğunu, Tera Yatırım Başekonomisti Enver Erkan ise, özelikle pandemi döneminde halka arzlar, şirketler için kaynak sağlama açısından ek bir kapı açtığını söylüyor.
Peki son bir sene içinde halka arz olan şirketler ekonomide nasıl bir sinerji yarattı?
2021 yılında gerçekleşen halka arzların, sermaye piyasalarına 11,4 milyar TL kaynak sağladığını söyleyen Eraslan, sermaye piyasalarının, doğrudan finansman yoluyla ekonomik büyümenin sürdürülebilir olmasında çok önemli bir role sahip olduğunun altını çiziyor ve ekliyor: “Ülkemizde artan halka arzlarla birlikte, mülkiyet ve sermaye de tabana yayılmakta, daha fazla yatırımcı sayısıyla ülkenin tasarruf düzeyi artmakta, daha fazla şirketin halka açılmasıyla yaratılan fon kaynağının şirket bünyesinde verimli alanlarda kullanılmasıyla birlikte yatırım düzeyi artmakta, dolayısıyla bu gelişmeler ülkenin ekonomik kalkınmasının sağlanmasında çok büyük bir sinerji yaratmaktadır.”
Halka açılmak şirketlere, ihtiyaç duydukları uzun vadeli, düşük maliyetli, geri ödemesi olmayan ve kalıcı finansman kaynağına ulaşma fırsatı elde etmenin yanında, likidite sağlama, gerek yurt içi gerekse yurt dışında bilinirlik ve tanınırlığın artması sonucu itibar ve prestij kazanma ve çeşitli işbirliği fırsatları elde etme, müşterileri, tedarikçileri, finans kuruluşları nezdinde kredibilitelerini artırma ve bunun sonucunda da daha kolay ve ucuz kredi elde etme ve kurumsallaşma sürecinde katma değer yaratma gibi önemli faydalar sağlıyor. Yatırımcılar açısından baktığımızda ise iyi düzenlenmiş ve otoriteler tarafından gözetilen ve denetlenen piyasalarda tasarruflarına uzun vadeli yatırımlarla kazanç sağlama imkânı sunuyor. Dolayısıyla şirketlerin halka arzı sadece o şirkete ve piyasaya değil, ülke ekonomisinin tamamına katkı sağlıyor.
Son yıllarda tarihi rekor seviyelere çıkan yatırımcı sayıları ve 2021 yılında artan halka arzlara rağmen gerek hane halkı varlıklarından sermaye piyasalarının aldığı pay gerekse sermaye piyasalarının GSYH’ya oranı bize Türkiye sermaye piyasalarının henüz potansiyeline ulaşmadığı gözlemleniyor.
Hisse Senedindeki Aktif Yatırımcı Sayısı Arttı
Küresel piyasalara paralel olarak Türkiye sermaye piyasalarına olan yatırımcı ilgisi de rekor seviyelerde arttı. 2019 yılı sonunda yaklaşık 1 milyon 213 bin olan Borsa İstanbul pay piyasasında bakiyeli yatırımcı sayısı, bu yılın Nisan ayında 2 milyon 674 bin gibi tarihi rekor seviyelerine ulaştıktan sonra, Mayıs ayında ise 2 milyon 517 bin seviyesine geriledi. TSPB verilerine göre, geçen yıl Mayıs ayı sonunda 786.4 bin olan hisse senedindeki aktif yatırımcı sayısı, son bir yılda 1 milyon 173 bin gibi rekor seviyede artarak 1 milyon 960 bine ulaştı.
Yatırımcıların pay piyasasına ilgisi, şirketlerin de halka arz iştahlarını artırdı. Nitekim geçen yılın son aylarında halka arzlara olan yüksek yatırımcı ilgisiyle beraber çok sayıda şirket halka arzı gündemlerine aldı. Halka açılan şirket sayısında bu yılın başından itibaren yaşanan artış hızlanarak devam ediyor. Yerli yatırımcılardan gelen rekor talebin etkisiyle bu yıl da çok sayıda şirket, halka arz sürecine girdi.
Borsaya Yeni Yatırımcı Kazandırıyor
Gedik Yatırım Genel Müdürü Metin Ayışık ise şirketlerin halka arzlar sayesinde sadece bankacılık sistemine bağlı kalmayıp sermaye piyasası yoluyla uzun vadeli ve düşük maliyetli kaynak sağlama, işletme sermayesini güçlendirme ve daha da önemlisi kurumsal yapının gelişmesiyle itibar, şeffaflaşma, bilinirlilik gibi çok önemli avantajlara kavuşacağına vurgu yapıyor. Ayışık, şirketlerin öz kaynak finansmanı için en uygun kaynağın sermaye piyasası olduğuna inandıklarını ve Türkiye’deki finansal sektörün içinde bankacılığın payı yüzde 80‘lerin üstünde olup şirketlerin banka limitlerini sonuna kadar kullandıklarını ama büyüme için daha fazla kaynak ihtiyacı duyduklarında duraksama yaşadıklarını söylüyor. Şirketlerin sermaye piyasasına başvurmaları özellikle halka arzı sermaye artırımı yoluyla yapan yani arzdan gelen kaynağı şirketin büyümesinde, işletme sermayesi ihtiyacında kullanan şirketlerin çok yararına olduğunu söyleyen Ayışık, diğer taraftan halka arzların borsaya yeni yatırımcı kazandırmak için önemli olduğunun vurgusunu yapıyor.
Halka Arzlar Finansal Kaynağa Erişim Opsiyonudur
Özelikle pandemi döneminde halka arzların şirketler için kaynak sağlama açısından ek bir kapı açtığını söyleyen Tera Yatırım Başekonomisti Enver Erkan, “ Yatırımcıları şirketler ile tanıştırırken, şirketlere de hem tanınırlık sağladı hem de parayı bulma maliyetini düşürdü. Halka arz bir finansal kaynağa erişim opsiyonudur. Halka arz olan bir şirket aynı zamanda, resmi denetime ve gözetime girer. Bu duruma konjonktürel olarak da bakmak ve şirketlerin hangi motivasyonla halka arza gittiklerini görmek gerekir. Daha çok şirketin kurumsallaşması, şeffaflaşması, şirketlerin marka bilinirliğinin ve değerinin artması, şirketlerin uluslararası pazarlarda rekabetçiliği, ucuz finansman kaynaklarına erişimi gibi unsurlar elbette pozitiftir. Onu haricinde, şirketler eriştikleri finansmanı Ar-Ge faaliyetleri, üretim ve kapasite artırma, dijitalleşme, yeni pazarlara açılma gibi alanlarda kullanabilir. Bu gibi durumlar; şirkete, sektöre, piyasaya avantaj sağlar ve yatırımcının da bakış açısı üzerinde etkili olur” diyor.
Neden halka arz arzı tercih ettiklerini sorduğumuz şirketlerden E-Data Teknoloji, halka arzı tercih etmelerinin en önemli sebeplerinden birisinin kurumsallaşmak olduğunu ve şirket bilinirliğini artırmak diyor. Bilişim sektörünün uzun yıllar daha büyümeye devam edeceğini çeşitli sektörel raporlarda gördüğünü söyleyen E-Data Teknoloji Genel Müdürü T. Fatih Mutlu, pandemi döneminde hızı artan dijital dönüşüm, pandemi sonrasında da tüm sektörlere yön vermeye devam edeceğini, özellikle faaliyet gösterdikleri ağ ürünleri, veri merkezleri, sunucu, depolama ürünleri ve siber güvenliğin bu büyümenin merkezinde yer alacağını öngörüyor. Mutlu, gelirlerinin önemli bir kısmı ile öz sermayelerini güçlendireceklerini, işletmelerin dijital dönüşümü için gerekli olan mevcut marka, ürün ve çözümlere yenilerini ekleyerek büyümelerini sürdüreceklerini söylüyor. Teknoloji dağıtım şirketlerinde, öz sermayenin güçlü olması büyümenin en büyük destekçisi olduğunu düşündüğünü söyleyen Mutlu, “Bu yüzden halka arzdan elde edilen fonun büyük kısmı, öz sermayemizin güçlendirilmesi için ayırdık. Halka açılma sebeplerimizden biri de öz sermayemizi güçlendirerek bu büyümeden daha çok pay alma isteğidir. Yeni dönemde başta dijital dönüşüm için gerekli olan teknoloji çözümlerini iş sürekliliği felsefesi ile sunmaya devam etmeyi ve yeni çözümlere dair markaların distribütörlüklerini üstlenmeyi hedefliyoruz” diyor.
Yabancı Yatırımcıların Kazanımı Şart
Halka arzlara olan yatırımcı ilgisini güçlendirmek için yabancı yatırımcıların da Türkiye sermaye piyasalarına ilgisinin artırmasını söyleyen Eraslan; son bir yılda yabancı yatırımcıların pay senedi piyasasından çıkış yaptığını söylüyor.
2020 Haziran sonu itibarıyla Borsa İstanbul’da yabancıların saklamadaki oranı yüzde 50 iken, bu oran bireysel yatırımcı ilgisine rağmen yabancı yatırımcıların çıkışları nedeniyle bugün yüzde 42’ye gerilemiş durumda. Son dönemde halka arz edilen şirketlerin ölçeğinin büyümesi ve bireysel yatırımcının bu iş için ayırdığı fonların arz karşısında kâfi gelmemesi nedenleriyle gerçekleşen halka arzların bazılarında halk arz fiyatının geride kaldığını görüyoruz. Gelecek dönem için yabancı yatırımcıların sermaye piyasalara olan ilgisini artırmak ve yabancı yatırımcı ilgisini geri kazanmak gerektiğini söylemek mümkün.
Tevfik Eraslan
Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği Başkanı
‘BIST şehir endeksi hesaplanan 13 şehrimiz var’
“Sermaye piyasalarının derinleşmesi için yatırımcı sayısının ve halka arzların artması gerekmekte. Hatta sermaye piyasalarımızın ve dolayısıyla ekonomimizin gelişerek istediğimiz düzeye erişebilmesi için başta Türkiye’nin en büyük şirketleri olmak üzere daha fazla sayıda şirketimizin Borsa İstanbul pay piyasasında işlem görmesi gerekiyor. Büyük şirketlerin yanı sıra Türkiye’nin dört bir yanında faaliyet gösteren şirketlere de sermaye piyasalarının olanaklarını daha iyi anlatmamız lazım. Nitekim Borsa İstanbul 2009 yılından bu yana ana üretim ya da faaliyet merkezi aynı şehirde olan şirketlerin payları üzerinden Şehir Endeksleri hesaplıyor. Bir şehrin “BIST Şehir Endeksi”nin hesaplanabilmesi için o şehirden en az 5 şirketin Borsa İstanbul’da işlem görmesi lazım. Bugün bu şartı yerine getiren ve BIST Şehir Endeksi hesaplanan 13 şehrimiz var. Gelecekte bu şehirlerin sayısını artırmamız gerekiyor. Bunu sağladığımızda sermaye piyasalarının şirketlere yarattığı katma değeri yaygınlaştırabilir ve sermayenin tabana yayılmasını sağlayabiliriz.”
Metin Ayışık
Gedik Yatırım Genel Müdürü
‘Halka arzlara ilgi büyük’
“Son bir yılda 25’in üstünde halka arz oldu ve devam ediyor. Uzun süredir görmediğimiz yatırımcı sayısındaki artışla ki yaklaşık 1.400.000 yeni yatırımcının katılmasıyla halka arzlara talep de arttı. Halka arza katılan yatırımcıların şirketleri iyi incelemelerini sadece lider kuruluş değil diğer aracı kurumlarında fiyat tespit raporu hakkındaki raporlarını incelemelerini, izahnameyi okumalarını ve aracı kurumundan danışmanlık almasını önemle öneriyorum. Yatırımlarını yaparken de büyüme potansiyeli yüksek hem yurtiçi hem yurtdışı pazarlara hitap edecek ürün veya hizmet satışları olan, halka arz gelirini şirketin büyümesinde kullanacak şirketleri tercih etmelerini öneririm.”
Enver Erkan
Tera Yatırım Başekonomisti
‘Yerli kurumsal yatırımcıların talebi arttı’
“Bir halka arzın başarısını elbette birçok koşul belirler. Halka arz edilecek şirkete özgü koşullar kadar, piyasanın genel durumu da önemlidir. Yani bir taraftan şirketin son birkaç yıldaki mali durumu ve operasyonları, finansal pozisyonu, bulunduğu sektörün mevcut konjonktürdeki yeri ve avantajları değerlendirilirken; bir yandan da piyasanın genel havası, volatilite gibi unsurlar da dikkate alınır. Bu nedenle şirketler, kendi operasyonel verilerine güvenseler de, daha uygun piyasa koşullarının oluşmasını beklemek adına halka arzlarının zamanlamasında değişiklik yapabilirler. Halka açılan şirketlerin büyük kısmı düşük montanlı şirketlerde ve özellikle yerli, yerli kurumsal yatırımcıların talebi daha yüksek oldu. Piyasada likiditenin azalması ve halka arzların devam etmesi son halka arzlara talebi azalttı. Bunda piyasanın doyum noktasında olması ve halka açılan şirketlerdeki kriterlerin azalması da etkili oldu diyebiliriz.”
T. Fatih Mutlu
E-Data Teknoloji Genel Müdürü
‘Hızlı büyümeye odaklıyız’
“E-Data Teknoloji, güçlü bir sermaye yapısına sahip, finansal borçluluğu son derece düşük bir şirket. Halka arzdan sağlanacak kaynakla şirketimizin daha da güçlü bir sermaye yapısına sahip olmasına odaklanarak, organik ve inorganik olarak hızlı büyümeye odaklanacağız. Organik büyümenin yanı sıra belli spesifikasyondaki şirketlere yatırım yaparak inorganik büyüme de öncelikli hedeflerimiz arasında yer alıyor. Özellikle bilişim teknolojisi güvenliğinin farklı alanlarında faaliyet gösteren ve güçlü markaların dağıtıcılığını yapan şirketlere yatırım yapmayı planlıyoruz. Bu anlamda halka arzdan sağlayacağımız kaynağın büyük bir kısmını hedeflediğimiz hızlı büyümede işletme sermayesi için, bir kısmını da depo yatırımı ve reorganizasyon çalışmaları için kullanacağız.”
---KUTU---
Halka Arzın Avantajları Neler?
Halka arzın avantajları hem yatırımcılar hem de şirket için ortak olabiliyor. İki tarafın da çıkarlarını korumaya yönelik düzenlenen borsa satışı neticesinde, riskli durumlar da ortadan kalkıyor. Halka arzın yatırımcılara avantajlarını şu şekilde sıralayabiliriz:
• Fiyat avantajı sayesinde büyük şirketlerde bile hisse sahibi olmak,
• Yatırım çeşitliliği sağlamak,
• Riskin daha az getirinin daha da çeşitli olması,
• Devamlı ve sürekli olarak doğru bilgi akışının sağlanması,
• Denetim ve kontroller devam ederken nakit para imkanının da devam etmesi.