Anasayfa / Gündem / GELECEĞİN 50 ŞİRKETİ

Gündem

  • 176

GELECEĞİN 50 ŞİRKETİ

image

GELECEĞİN 50 ŞİRKETİ

YARININ BÜYÜME ŞAMPİYONLARI

Her başarılı iş hayal gücüyle başlar. Ancak en yenilikçi şirketler potansiyellerini sürekli olarak yeniden hayal edenlerdir; hatta bu süreç stratejide radikal değişimler gerektirse bile, kesintiye uğramaz. Bıkıp usanmadan bu geleceğe odaklanma yatırımcılara da cazip getiriler sağlar. Fortune üç yıl önce, Fortune 50’yi ortaya koymak üzere yönetim danışmanlık kuruluşu BCG’yle bir araya geldi; Fortune 50, uzun vadeli büyüme potansiyeli en güçlü olan şirketleri belirlemek amacıyla onlarca faktörü analiz eden bir sistem. Nitekim ilk üç yıldaki seçimleri rahatlıkla piyasa getirilerinin üzerinde bir performans ortaya koydu.

 

Zorluklarda Avantajı Yakalamak

 

EN “ENERJİK” ŞİRKETLER HEM KRİZ ZAMANLARINDA HEM DE NORMAL ZAMANLARDA PARLARLAR. BİZLER DE FORTUNE 50 ENDEKSİ’NİN DÖRDÜNCÜ YAYININDA, GELECEK YILLARDA BÜYÜME POTANSİYELİ EN YÜKSEK KÜRESEL ŞİRKETLERİ BELİRLEMEK İÇİN KANITLANMIŞ FORMÜLÜMÜZÜ KULLANDIK.

 

İSTİKRARLI ZAMANLARDA, etkililiği kanıtlanmış bir formüle bağlı kalmak anlamlıdır. Başarılı şirketler, bugün başarılı olan ürünlerin ve modellerin gelecekte de aynı çizgiyi sürdüreceklerinden emindirler. Ancak inişli çıkışlı ve belirsiz zamanlarda yani direnç gereksinimi ön plana çıktığında, yeni koşullara ayak uydurmak ve işleri yeniden yaratmak en önemli sınavdır.

2020 yılındaki gelişmeler bize, zorluklarla ilgili örneklerin nasıl hızlı değişebildiğini gösterdi. COVID-19 pandemisinin dünyayı kasıp kavurmaya başladığı ilk günlerinde, şirketler birincil olarak faaliyetlerin nasıl sürdürüleceği ve nasıl ayakta kalınacağına dair acil sorunlara odaklandılar. Ancak zaman geçtikçe, iş dünyasının liderleri dikkatlerini kriz sonrasında yapılması gereken düzenlemelere yönelttiler; yeni süreçte başarının formülleri ve işlerin nasıl yeniden inşa edileceği gibi uzun vadeli konulara odaklandılar.

Zaten pandemiden önce bile değişim ve belirsizlik yükselişteydi. İşte bundan dolayı BCG ve Fortune, üç yıldan daha uzun bir süre önce beraber Future 50’yi (Geleceğin 50 Şirketi) oluşturdu. Bu araştırmayla, işlerini sürekli olarak yeniden yaratmayı ve uzun vadeli büyümeyi sürdürebilmeyi sağlayacak en büyük kapasiteye sahip şirketleri belirlemek istedik; biz buna kurumsal “canlılık” diyoruz. Geçen yıl canlı, enerjik şirketlerin yalnızca zor zamanlara dayanabilmekle kalmayıp, bunu bir rekabet avantajına döndürmeyi başardıklarını da gösterdi.

 

BAŞARISI KANITLANMIŞ FORMÜL

Büyük kamu şirketlerinin uzun vadeli büyüme olasılıklarını değerlendiren ve kimin başa geçeceğini belirleyen yılık Future 50 endeksimizi dördüncü kez yayımlıyoruz. Bu çalışma, genel olarak yalnızca geçmişte yapılanlara bakan geleneksel iş ölçümlerinin yanında ileriye dönük gözlemleriyle yer alan bir eşlikçi niteliğinde.

Bu endeksin dayandığı iki kaide var: Bir şirketin potansiyelinin pazar odaklı “yukarıdan aşağıya” piyasa değerlendirmesi ve büyüme sağlayabilecek kapasitesinin “aşağıdan yukarıya” analizi. Aşağıdan yukarıya görüş için uzun vadeli başarıyı dört boyut (strateji, teknoloji ve yatırım, insanlar ve yapı) ekseninde nelerin sağladığına yönelik sayısız teoriyi belirleyip, test ettik; uzun vadeli büyümede gözleme dayalı katkılarıyla ilgili faktörleri seçmek ve bunların önemini belirlemek için de makine öğrenimini kullanıyoruz.

Analizimiz geniş bir yelpazeye yayılan finansal ve finansal olmayan veri kaynaklarını içeriyor. Örneğin, her bir şirketin patent portföyünün büyümesini ve niteliğini teknoloji avantajının bir göstergesi olarak değerlendiriyoruz. Her bir şirketin yıllık raporlarının doğal dil işleme analizine dayanarak, uzun vadeli odaklanma ve finansal getiriler dışında daha geniş kapsamlı bir amaca hizmet etme eğilimi gibi stratejiye dayalı ölçümlemeler gerçekleştiriyoruz.  

Daha önce de yaptığımız gibi, olumsuz gelişmelere karşı oldukça kırılgan olduklarını gösteren, işletme nakit akışı negatif olan şirketleri tarıyoruz. Ayrıca itibarın bozulması ya da işin sürdürülememesi riski gibi belirsizliklerin yüksek olduğu şirketleri belirlemek için de sıralamamızı katmanlara ayırdık.

Canlılık, enerjik durum ise uzun vadeli dönemlere yayıldığından her zaman anlık performansta yer almaz. Özellikle de, mevcut zorlukların kısa vadeli olması göz önüne alındığında, oldukça canlı, enerjik şirketlerin COVID-19 kriziyle başa çıkmakta zorlanmalarını beklemek mantıklıdır. Bununla birlikte, endeksimiz 2020 yılının türbülansında piyasanın üzerinde performans göstermeyi başardı; geçen yıl belirlediğimiz 50 şirket, o zamandan beri yüzde 71’lik kümülatif bir hissedar getirisi sağladı; oysa MSCI Dünya Borsa Endeksi yüzde 18’de kaldı. Bu da, enerjik bir yapının iyi zamanlarda olduğu kadar kötü zamanlarda da başarıyı sürdürmede kritik bir rol üstlendiğini gösteriyor.

 

GELECEĞE AÇILAN PENCERE

Sıralamamızdaki kümelenmiş örnekler enerjik şirketlerin en çok nerede bulunabilecekleri ve trendlerin nereye yöneldiklerine dair ipuçları ortaya koyuyor.

Teknoloji sektörü iyi temsil edilmiştir; Future 50 şirketlerinin yüzde 50’sinden çoğu bilişim teknolojisi, iletişim ya da e-ticaret sektörlerinde yer alıyor; bununla birlikte, sektör dahilinde birbirinden farklılaşan örnekler görünmektedir. Bir yandan, dijital dönüşüm ve online alışveriş gibi trendlerin hızlandığı açıkça görülüyor: İlk 10 şirketin yedisi şimdi B2B yazılım işinde (No.1 ServiceNow dahil) ve farklı bölgelerdeki pek çok e-ticaret şirketi de bu yılki listeye dahil oldu. Öte yandan, fiziki dünyada kümelenmeyi dijital olarak kolaylaştıran pek çok şirket (seyahat ya da canlı event platformları gibi) sıralama dışında kaldı.

Ayrıca geçen yılki sıralamada yüzde 12’lik orandan bu yılki listede yüzde 22’ye yükselen sağlık alanında da belirgin bir yön değişikliği gözleniyor. Bu şirketlerden bazıları COVID-19 sonucu yoğun bakım ünitesi ekipmanı ya da ilaç geliştirme gibi alanlardaki doğrudan artışı görebilenlerden oluşuyor. Diğerleri ise, temel olmayan prosedürlerin iptali sonucu kısa vadede olumsuz etkilendiler ama yine de tüketicilerin sağlıkla ilgili endişelerinin arttığı bir dünyada güçlü bir uzun vadeli potansiyele sahipler.

Sıralamamız çift kutuplu bir küresel ekonomiye işaret ediyor: Yüzde 80’inden fazlası, yakın zamandaki kurumsal büyüme örneklerine paralel olarak Kuzey Amerika ya da Çin’de (Tayvan, Hong Kong, Macau dahil) yer alıyor. Geçen yılki sıralamayla karşılaştırıldığında, Kuzey Amerika payını biraz artırdı (yüzde 56’dan yüzde 58’e), Çin’inki ise biraz geriledi (yüzde 32’den yüzde 24’e). Bununla birlikte, daha derinlemesine bakıldığında, bu farkın daha çok seçilen şirketlerin ve kategorilerin dinamiklerinden kaynaklandığı görülüyor (emlak ve premium içki gibi); listemizi ilk 200 şirkete doğru genişlettiğimizde, Çinli ve ABD’li şirketlerin paylarının bir önceki yıla göre hemen hemen değişmediğini görüyoruz.  

 

Martin Reeves, yönetim danışmanlık kuruluşu BCG’de kıdemli ortak ve BCG Henderson Institute’ta yönetim kurulu başkanıdır. Kevin Whitaker, BCG Henderson Insitute’ta stratejik analitik sorumlusudur.