Anasayfa / Rapor / ELEKTRİK PİYASASINDA SERBESTLEŞME VE YAŞANAN SORUNLAR

Rapor

  • 251

ELEKTRİK PİYASASINDA SERBESTLEŞME VE YAŞANAN SORUNLAR

image

Akfen Enerji Üretim ve Ticaret A.Ş. Genel Müdürü Metin Yıldıran Strategy Dergisi için elektrik piyasasında serbestleşmeyi ve toptan satış piyasasını değerlendirdi. Ülkemiz, elektrige 1902 yılında, bir yabancının Tarsus’ta Berdan çayı üzerinde, sadece 2 kW gücünde bir su degirmeni milinden ürettigi dinamo vasıtasıyla kavusmustur. 1923 yılında Cumhuriyet ilan edildiginde sadece 6 sehrimizde, genellikle sokak aydınlatması seklinde hizmete sunulan elektrik enerjisi kurulu gücünde, ülkemiz Subat 2015 sonu itibariyle 69.981,1 MW kapasitesine ulasmıstır. Dolayısıyla, bu bir dev büyümedir ve dönem dönem çok sancılı sekilde gelismesini sürdürmektedir. Bu kısa yazıda, elektrik enerjisi sektörünün genel bir degerlendirmesi yerine, rekabetçi bir piyasanın olusması için gerçeklestirilenler, serbestlesme ve toptan satıs piyasasının sorunlarına dair kısa bilgi sunulmaktadır. YASAL ALTYAPI Aslında, daha önce verilen imtiyazlarla, bir ölçüde serbestlesme faaliyetlerine baslanılan elektrik enerjisi sektöründe, 1984 yılında çıkartılan 3096 sayılı yasa ile serbestlesmenin önü yasal olarak açılmaya çalısılsa da, rekabetçi bir piyasanın olusumu için milat, 2001 yılında yürürlüge giren 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunudur. 2013 yılında çıkartılan 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ile 2001 yılı arasında, serbestlesmede çok önemli ilerlemeler saglanmıstır. Bu asamada dagıtım sektöründe tüm bölgeler ve kamunun elindeki santralların önemli bir kısmı da özellestirilmistir. Bununla birlikte, elektrik enerjisi sektöründe, çok daha rekabetçi bir ortamın olusması için, alım garantili Yap-Islet, Yap-Islet-Devret ve Isletme Hakkı Devri projelerinde, alım garantilerinin sonlanacagı veya isletme süresinin bitecegi 2018-2019 yıllarına kadar, hala bu yüklerin nihai tüketiciler tarafından karsılanacagı asikardır. TOPTAN SATIS PIYASASININ SORUNLARI 2003 yılında, ülkemiz elektrikte “Serbest Tüketici” kavramı ile tanıstı. Serbest Tüketici, belirli bir tüketimin üzerinde olan ve tedarikçisini seçme hakkına sahip özel ve tüzel kisilerdir. 2003 yılında 9.000.000 kWh olarak uygulanan serbest tüketici limiti, esasında herkesin tedarikçisini özgürce seçme hakkına sahip olabilecegi ve serbest tüketici limitlerinin sıfırlanacagı beklentisinin oldugu, 2015 yılı için bu limit 4000 kWh olarak belirlenmistir. Dagıtım ve perakende satıs hizmetlerinin, dolayısıyla görevli dagıtım sirketlerinin, 2013 yılı basından itibaren ayrıstırmalarının tamamlanmasının ardından Serbest Tüketici pazarında Perakende Satıs Sirketleri, Toptan Satıs Sirketleri ve Üretim Sirketleri arasında çok ciddi bir rekabet olusmus bulunmaktadır. Esasında tamamen kaldırılacagı beklentisi içerisinde olunan serbest tüketici limitinin, tatminkar olmasa da, 4.000 kWh/yıl seviyesine çekilmesiyle, belli bir orandaki mesken abonelerinin, küçük ve orta ölçekli isletmelerin de serbest tüketici olarak kendi tedarikçilerini seçme hakkına sahip olmaları ve elektrik faturalarında göreceli olarak ciddi bir kazanım olanagı yakalamaları, serbestlesmenin sadece çatıda degil, alt ölçekte de ülke geneline yayılmasının önünü açarak, artık her zemin ve kosulda, bu konu konusulur ve tartısılır olmaya baslamıstır. Ancak, bir anda piyasada ortaya çıkan pek çok sayıda tüketici, uygulama ve yasal altyapı hakkındaki yetersiz bilgisi nedeniyle, çogu zaman aleyhlerine olacak kosulların yer aldıgı sözlesmelerin tarafı olmakta ve belirli magduriyetlerle karsılasmaktadırlar. Esasında, uygulamada ortaya çıkan sorunlar, sadece tüketicilerin aleyhine olmadıgı gibi, piyasada rekabet edecek oyuncuların rekabet içerisinde ticaret yapmalarını da kısıtlamaktadır. O bölgede tekel durumda olan elektrik dagıtım sirketleri, 2013 yılında yapılan ayrıstırma ile baska tüzel kisilik haline gelen elektrik perakende sirketlerine ve bu perakende sirketleri ile rakip konumda bulunan, serbest tüketicilere elektrik saglayabilen tüm tedarik sirketlerine, dagıtım hizmetlerini ayrımcı olmayan ve rekabeti saglayacak sekilde saglamak zorundadırlar. Ancak bu elektrik perakende sirketleri ile dagıtım sirketlerinin, bazen aynı binayı paylasacak kadar bütünlesik bir yapı arz etmesi ve ekonomik entegrasyon içerisinde bulunmasından kaynaklı yapısı, dogal olarak elektrik dagıtım bölgesindeki hâkim konumlarını uygulamaya da yansıtacak sekilde pek çok rekabet ihlallerinin gözlemlenmesine ve adil ticareti engelleyebilecek olayların ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Pek çok kez ilgili idareler nezdinde bu hususlar dile getirilse de sorunlar devam etmektedir. Bir kaç örnek ile bazı önemli sorunlar özgün olarak sunlardır: serbest tüketici limitini geçmesine ya da serbest tüketici taahhütnamesi vermesine ragmen, serbest tüketici limitlerini saglayamadıgı gerekçesi ile tedarikçi degisim taleplerinin ret edilmesi, görevli tedarik sirketi tarafından uzun dönemli ve kosulları agırlastırılmıs, neredeyse fesih imkânı bulunmayan sözlesmelerle, tüketicinin kendilerinde kalmasının saglanması, bir baska tedarikçi ile sözlesme imzalayan tüketicilerin, görevli perakende satıs sirketleri tarafından aranılarak vazgeçirilmeye çalısılması ve kendi sirketleri ile sözlesme imzalatılmak istenmesi, abonelere bilgi verilmeden bir gecede çok az indirim oranıyla, serbest tüketici statüsünde görevli perakende satıs sirketlerinin portföylerine eklenmesi, tedarikçi degisim taleplerinde, tüketicinin son ödeme tarihi gelmemis faturası bulunması nedeniyle, “gecikmis ödemesi” bulundugu gerekçesiyle degisime izin verilmemesi, geçisin son günü görevli perakende satıs sirketinin herhangi bir gerekçe göstermeden geçisi red ederek itirazı yazılı belgeleme kosulu araması nedeniyle, geçisin fiili olarak yapılamaması ve tüketicinin adeta yıldırılması, “arızalarınıza müdahale edilmez”, “faturalamada yanlıslık olabilir” gibi maalesef yanlıs bilgilendirmelerle bilinçsiz müsterilerin adeta akıllarının karıstırılması… Accenture firmasının Türkiye çapında çok yeni yaptıgı arastırmaya göre, tüketicilerin yüzde 48’i enerji tedarikçilerinden memnun degildir. Yüzde 27’si tedarikçilerini degistirme egilimi göstermektedir; enerji tüketicilerinin yüzde 52’si sadece fiyata baglı olarak tedarikçilerini degistirme egilimindedir ve tedarikçiler tarafından kendilerine sunulan dijital kanalları kullanırken tüketicilerin yüzde 78’i problemlerle karsılasmaktadır. Dolayısıyla, tüketicinin sektöre olan güveninin ve inancının zedelenmemesi, sektörde faaliyet gösteren görevli ve diger tedarik sirketleri arasında rekabetsizlik durumunun daha da artmaması adına rekabete aykırılık teskil eden bu tür uygulamalara karsı gereken tedbirlerin alınması gerektigi ortadadır. Rekabet ile dogrudan iliskisi olmayıp ancak tüketici memnuniyetsizligi olarak ortaya çıkan sorunların bertaraf edilmesi için her sirket kendi üzerine düsen yükümlülükleri yerine getirmeli ve tüketici memnuniyetini arttırmak için gerekli önlemleri almalıdır.