Anasayfa / Analiz / DÜNYA MADEN SEKTÖRÜNDE 2017 TRENDLERİ

Analiz

  • 159

DÜNYA MADEN SEKTÖRÜNDE 2017 TRENDLERİ

image

Madencilik sektörü tüm dünyada büyük değişime hazırlanıyor. Buna hazır olmayan şirketleri de zorlu bir süreç bekliyor. Deloitte tarafından yayınlanan Madencilik Trendleri 2017 raporu, endüstrinin 2017 gündemini oluşturan 10 kritik konuya ve Deloitte çatısı altındaki madencilik sektörü uzmanlarının bu kritik konular karşısındaki önerilerine değiniyor.

Madencilik sektörü tüm dünyada karmaşık süreçlerin kontrolünü gerektiriyor. Günümüzün sürekli değişen piyasa koşullarında başarılı olmayı sağlayacak stratejiler de oldukça önem kazanıyor. Günümüzde madencilik endüstrisini tutarlı bir bütün olarak tartışmak artık mümkün değil… Bu durum, pek çok şirketin neden bu kadar farklı stratejileri benimsediğini de açıklıyor. Ancak, geleceğe yönelik yaklaşımları farklı olsa da, tüm madencilerin gündemindeki ortak soru şu: ileri giderken, nerede oynamalıyız ve nasıl kazanabiliriz? Aslında bu sorular Deloitte tarafından yayınlanan Madencilik Trendleri 2017 raporunun da omurgasını oluşturuyor. Önümüzdeki iki yıl şirketlerin hatalarından ders çıkaramayacağı boşa zaman mı olacak yoksa madencilerin fırsatı kaçıracakları yıllar mı olacak? Şirketler kendilerini dönüştürmek ve sürdürülebilir bir sanayi oluşturmak için ne yapmalılar? Tüm bunlardan yola çıkarak hazırlanan Deloitte Madencilik Trendleri 2017 Rapor’u bu alanda faaliyet gösteren şirketler için 10 maddelik bir strateji hazırlıyor. Rapor hem Türkiye’de hem de dünyada faaliyet gösteren maden şirketleri için bir yol haritası niteliği taşıyor.

1 - MADENCILER MALI DISIPLIN VE BÜYÜME ARASINDA BIR DENGE KURMALI!

Maden sektöründe sürekli değişen piyasa koşulları şirketleri mali disiplin konusunda daha temkinli olmaya teşvik ediyor. Piyasa bu durumdayken hissedar değerini artırmak ve sürdürülebilir büyüme arasında bir denge yaratmak gerekiyor. Sürdürülebilir büyüme için gerekli olanlar ise; üst düzey büyümeyi sürdürmek, marjları genişletmek, daha çevik olmak ve oyunun kurallarını değiştirerek uzun vadeli yatırımları teşvik etmek.

2 - VERIMLILIĞI SAĞLAMAK

Verimliliği iyileştirmek madencilik şirketleri için kritik bir öncelik olmaya devam ediyor, fakat verimlilik kazançlarının artması için dönüşüm gerekiyor. Teknoloji bu dönüşüm için kaçınılmaz olarak şirketlerin hayatına giriyor. Şirketler, diğer sektörlerden öğrendiklerinden yararlanarak tam otomasyon, yapay zeka, 3D baskı gibi operasyonlar için dışardan destek alabilmenin avantajlarını keşfediyor.

3 - ŞIRKETLERIN BIR EKOSISTEM IÇINDE ÇALIŞMASI VE SIRA DIŞI ORTAKLIKLARI ENDÜSTRIYI GELIŞTIRECEK

Madencilik sektörü, büyük atılımlar gerçekleştirmek için bir ekosistemde faaliyet göstermenin zorunluluğunu tanımalıdır. Bir ekosistemde çalışmak demek rakiplerle işbirliği ve genişletilmiş ortaklıklar kurmak anlamına geliyor. Bu nedenle büyük şirketler teknoloji start-up’ları, işletmeler, endüstri liderleri, hükümet ve akademisyenlerle işbirliği içerisinde olmalı.

4 - DIJITAL DEVRIM

Madencilik şirketleri dijitalleşmenin avantajlarını, operasyonlarını geliştirmek adına araştırmaya başladılar. Dijitalleşmeyi kucaklamak; uygulamak ve çözüm üretmekten çok daha fazlasını içeriyor. Bu nedenle şirketler dijital devrimi yaratmak için destekleyici dijital mimariyi tanımlamalı ve net bir dijital strateji oluşturmaya başlamalı.

5 - TEHDITLERI KONTROL ET

Tüm dünya siber güvenlik tehditleriyle boğuşuyor. Bunlardan en çok nasibini alan sektörlerden biri de madencilik sektörü… Son birkaç yılda büyük maden şirketlerinin çoğu saldırıya maruz kaldılar ve önümüzde dönemde çevrimiçi tehditler daha da artacak. Siber tehdit riski arttıkça madencilik şirketlerinin siber güvenlikte daha katı bir yaklaşım benimsemesi gerekiyor. Bu nedenle geleneksel güvenlik kontrollerini güçlendirmeli, daha uyanık olmalı ve esnekliği geliştirmeliler.

6 - SEKTÖR IÇIN ORTAK BIR VIZYON GELIŞTIR!

Tüm dünyada hükümetler ve maden şirketleri arasında uzun yıllar çok gergin bir dönem yaşandı. Devletler yerel ekonomi ve sektörün gelişimini desteklemek ve yatırımcı çekmek için yeni yollar aradı ve fonlar oluşturdu. Bu destekler ile önümüzdeki dönemde madencilik sektörüne yatırımların artması bekleniyor. Etkili ortaklıklar ve üretken diyaloglar hükümet ile iyi bir iş birliğinin anahtarıdır. Bu konuda en iyi uygulama sektör için tüm paydaşların ortak bir vizyon oluşturulması. Bu nedenle de yapılması gerekenler; uzun vadeli çözümler inşa etmek, bundan çıkan toplumsal sonuçlar ile iş başarısı yakalayıp hükümetlerle birlik olmak… 

7 - ÇEVRESEL SÜRDÜRÜLEBILIRLIK VE ENERJI YÖNETIMINE ODAKLAN!

Madencilik sektörü, son zamanlarda meydana gelen kazalardan kaynaklanan çevresel etkiler ve sera gazı emisyonlarının neden olduğu kirlilikten dolayı topluluklarda faaliyet göstermek için sosyal desteği kazanmada büyük zorluklarla karşı karşıyalar. Madencilik şirketleri, işletme için sosyal desteği yeniden kazanmak için, enerji yönetimi, su yönetimi, iklim değişikliğine adaptasyon gibi çevresel sürdürülebilirlik konusundaki odaklarını keskinleştirmeliler.

8 STRATEJIK ÖNCELIKLERI DESTEKLEMEK

Madencilik şirketleri son yıllarda çalışma modellerini değiştirmeye yöneliyor. Bu nedenle işletim modelleri başta olmak üzere pek çok alanda revize yaklaşımlar benimsiyorlar. Bu değişimler büyümeyi sürdürmek için kaçınılmaz görünüyor. Madenciler operasyonel mükemmellik stratejisinin bir parçası olarak, işletim modellerinin beş önemli yönüne bakmalıdır: Örgütsel yapılar, süreçler, teknoloji, kültür ve beceriler ve insanlar.

9 SAĞLIKLI VE KAPSAYICI IŞGÜCÜ YARATMAK

Sağlıklı işgücü ve kapsayıcı işyerinin teşvik edilmesi sürdürülebilir üretkenlik iyileştirmelerinin esasını oluşturuyor. Madencilik şirketlerinin sektörde gelişime ihtiyacı olan yenilikçi kültürü teşvik edebilecek en ileri ekipler inşa etmek için işgücü sağlığı ve kapsamını iyileştirmede proaktif bir yaklaşım benimsemeleri gerekiyor.

10 DAHA FAZLA AÇIKLIK VE ŞEFFAFLIK

Tüm dünyada ve her alanda olduğu gibi madencilik sektöründe daha fazla şeffaflık talepleri ortaya çıkıyor. Bu nedenle madencilik şirketleri hükümetler ve düzenleyici kurumlara mali açıklamalar da dahil olmak üzere her konuda daha şeffaf olmalı. Aynı zamanda yatırımcı topluluğu, şirketlerin uyumdan öteye geçmesini ve finansal olmayan geniş bir yelpazede rapor vermesini bekliyor. Artan bu şeffaflık beklentilerinin ışığında maden şirketleri raporlama konusunda daha hassas olmalı ve bunu entegre bir yaklaşım olarak benimsemeli.